Vergi davası açmak mı, uzlaşma mı, hangisi daha avantajlıdır
Vergi davası açmak mı, uzlaşma mı, hangisi daha avantajlıdır
Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma olarak iki farklı uzlaşma türü bulunmaktadır. Tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi incelemesi (genelde vergi müfettişlerince yapılır) sonucu vergi tarh edilmeden ve vergi ziyaı cezası kesilmeden önce kullanılan bir haktır. Uygulamada tutanak aşamasında mükellefe tarhiyat öncesi uzlaşma talebi olup olmadığı sorulur. Talep olması halinde rapor işlem yapılmak üzere vergi dairesine gönderilmeden önce tarhiyat öncesi uzlaşma yapılır. Uzlaşılması halinde uzlaşılan tutar kesin olup, dava konusu yapılamaz. Uzlaşma günü davete icap edilmezse, uzlaşma temin edilememiş sayılır, bu durumda, mükellefin tarhiyat sonrası uzlaşma hakkı ortadan kalkar.
Tarhiyat sonrası uzlaşma ise mükellefe tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesi üzerine 30 gün içinde başvurulan bir yoldur. Aynı süre içinde mükellef, uzlaşma veya indirim talep edebileceği gibi dava yoluna da gidebilir. Uzlaşma talep edilmesi halinde vergi dairesi tarafından tarhiyat sonrası uzlaşma için gün verilir.
Tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma görüşmesi sonucunda komisyonun teklifinin mükellef tarafından kabul edilmemesi halinde “uzlaşma vaki olmamış” sayılır. Bu durumda komisyonun nihai teklifinin yer aldığı bir tutanak düzenlenir ve bu tutanak komisyon başkan ve üyeleri ile mükellef veya vekili tarafından imzalanır. İmzalanan tutanağın bir örneği mükellefe veya vekiline verilir. Mükellef, komisyonun teklifini sonradan kabul etme imkânına sahiptir. Bu durumda mükellef, vergi dairesi tarafından düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesine 30 günlük dava açma süresinin sonuna kadar uzlaşma komisyonunun teklifini kabul edebilir. Bu takdirde, söz konusu dilekçe ile başvuru tarihi itibariyle uzlaşma vaki olmuş sayılır ve buna göre işlem yapılır.
Uzlaşılan vergi ve vergi ziyaı cezalarına ilişkin tutanağa istinaden tahakkuk fişi düzenlenir. Uzlaşma tutanağı, vergi ve cezaların ödeme sürelerinden önce mükellefe tebliğ edilmişse; kanuni ödeme sürelerinde, ödeme süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra mükellefe tebliğ edilmişse; uzlaşma tutanağının tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenir. Ayrıca, üzerinde uzlaşılan vergi miktarına bu verginin normal vade tarihinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi hesaplanır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 376 ncı maddesinde 7338 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, uzlaşmanın vaki olması durumunda üzerinde uzlaşılan vergi veya vergi farkının tamamı ile vergi cezalarının %75’inin ödeme süreleri içinde ödenmesi halinde üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i indirilir. Böylece, vergi ziyaı cezasının yanı sıra 2023 yılı için 15.000 Türk lirasını aşan ve üzerinde uzlaşılan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının %75’inin 1 ay içinde ödenmesi durumunda uzlaşılan cezanın %25’i indirilir. 15.000 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için uzlaşma yapılmaz, ancak VUK'nun 376 ncı maddesindeki indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanır.
Sonuç olarak uzlaşma, mükelleflerin ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilecek/edilen vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek/kesilen vergi ziyaı cezaları konusunda yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur. Ancak dileyen mükellefler kendilerine gönderilen vergi/ceza ihbarnamelerinin haksız olduğunu düşünüyorlarsa dava yoluna da gidebilirler. Dava dilekçesinde yapılan işlemin hukuksuzluğu ortaya konulurken yapılan işlemin ilgili kanun ve tebliğlere aykırı olduğu, eksik incelemeye dayandığı, varsayıma dayalı olarak tarhiyat önerildiği veya ceza kesildiği hususları açık bir şekilde ortaya konulmalıdır. Varsa hukuki dayanakların yanında yemin hariç her türlü delil usulüne uygun şekilde ortaya konulmalıdır. Ancak uzlaşma sonucuna göre büyük oranda indirilen vergi ziyaı ve usulsüzlük cezalarının, davanın kaybedilmesi halinde tamamının ödeneceği ve geçen süre için de gecikme zammı aranacağı hususu göz ardı edilmemelidir. Bununla birlikte haksız olan ve haksızlığı usulünce ortaya konulabilen her türlü işlem yargı tarafından titizlikle incelenmekte ve mükellef lehine pekçok lehte karar verilmektedir.